Allegra Gree Lady Ahern & III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 44 En Belirgin Özellik : Tutarsızlık. Kan Durumu : Belirsiz. Gerçek Ad : Mert Kayıt tarihi : 22/04/11
Karakter Bilgileri Özel Yetenek: Metamorfmagus Quidditch Mevkii: Büyücü Gücü: (43/100)
| Konu: Gree* Cuma Nis. 22, 2011 9:06 pm | |
| Allegra Gree - Spoiler:
Yasak Orman... Kimi zaman insanı kendinden alan bir güzellik, bahar havası, mis kokusu. Kimi zaman ise hiçbir insanın aklına gelmeyecek şekilde tehlikeli, ürkütücü, ıssız. İnsanın başını döndürecek kadar güzel olduğu günlerden sayılan o gün, genç büyücü dersten önceki son yarım saatinde Yasak Ormanda etrafta telaşlıca dolaşıyordu biryanda da sürekli sayıklıyordu, dışarıdan bakan biri rahatlıkla onu deli sanabilirdi. ''Kıyılmış papatya kökü, soyulmuş, büzüşmüş incir, dilimlenmiş tırtıl, bir fare dalağı, çok az sülük suyu.'' Ağaçlar arasında dolaşırken Eylül ayında papatya bulmanın zorluğundan hayıflanıp duruyordu. Büyük, kalın derili ve kahverengine çalan bir sarı rengindeki çınar ağacını altında yaprakları süt kadar beyaz, ortası ise güneşe meydan okurcasına sarı bir papatya görmüştü. İstediği oyuncağı en sonunda annesine aldırmış bir çocuk misali sevinçle gidip papatyanın kökünü en sevdiği gümüş orağıyla kazdıktan sonra, nemli topraktan çıkarıp hasırdan yapılma geleneksel malzeme sepetine özenle yerleştirdi. Soyulmuş, büzüşmüş incir bulmalıydı. Yavaş-yavaş adımlarının yönünü değiştiriyordu. İncir ağaçlarının muhteşem kokularının geldiği bölge ısrarla, görünmez bir el yardımıyla kendine doğru çekiyordu insanı. Bu durumda aradığını bulması ne kadar zor olabilirdi ki? Hızlı adımlarla kokunun kaynağına ilerliyordu. Ağaçların serin gölgesine ulaştığı zaman gördüğü manzara çok iç acıtıcıydı, hiç incir yoktu. Umutsuzluk tüm bedenini sardığı anda bir sesle irkildi; Pat! Başını kaldırdığında sık ağaçların arasından gördüğü kar beyazı kanatlar ve her tarafından asillik akan bir baykuş gördü. Aşağı baktığında ise akıllı baykuşun inciri çoktan bulduğunun göstergesi olan tam dört adet büzüşmüş, soyulmuş incir gördü. Coşkusunu tutamayarak haykırdı; ''Teddy! Fazladan bir öğünü hak ettin!'' Baykuş, sanki söylenenleri anlamışçasına dört kez ciyakladıktan sonra gözden kayboldu.
Ormanın bitimine yaklaşıldığının göstergesi olan, sık ağaçların seyrelmesi; İnsanda bir rahatlama hissi oluşturuyordu. Fakat Fernando için cennetten bir köşe olan, az önce iksir için gerekli malzemeleri topladığı alandan ayrılmak biraz içini burkmuştu. Nihayet Hogwarts'ın nemli çimlerine temas ettiğinde, tarihi okul binası tam karşısında, tüm berraklığıyla göl sol tarafında, gerçekten de eğlenceli bir ders olan Sihirli Yaratıkların Bakımı dersliği ise sağ tarafında duruyordu ki profesörde dersliğin önünde duruyordu. Aslında yanına gitmek istemiyordu, onun için uzaktan bir selam verdi. Devasa okul kapısı tüm görkemiyle önünde duruyordu şimdi. Büyük yuvarlak kulptan tutup hafif bir hareketle kapıyı açtı. Hogwarts'ın giriş koridoru hala hafızasındaki gibiydi. Yerler ve duvarlar gayet temiz, birçok merdiven, iki kapı ve şık bir avize; Ne hoş bir tablo... Kısa süren bir özlem gidermenin ardından adımlarını iksir zindanlarına giden yegane yer olan merdivenlere yöneltti. Karanlığın yavaş-yavaş bastırması sonucu asasını çıkarıp büyülü kelimeleri fısıldadı, büyünün etkisiyle oluşan aydınlık insanın içini ısıtıyordu. Uzun zamandır buraya uğramamasına rağmen dersliğin kapısı hala basık ve kirliydi asasının kıvrak bir hareketiyle tozlar kuş misali havalanıp dışarı çıktılar. Kapının gıcırtılı açılışıyla içerideki karanlık azgın bir yaratık gibi saldırıya geçmişti, içerisinin karanlığını aydınlatmak gerçekten isteyen biri için hiçte zor değildi. Havasızlık, nem, kötü koku ise gerçektende sorun değildi. Asasıyla havayı kırbaçlarcasına hareketler yaparak içerisinin mis gibi lavanta kokmasını sağlamıştı. Asasını tekrar pencerelere doğrulttuğunda ise pencereler sonuna kadar açılmıştı. Nemi ise yine kıvrak hareketler yaparak yok etmişti. Eski iksir dolabına yönelip kapağını açtığında gizemli Tıslım Profesörü Galadrîel için hazırlayacağı tılsım saklama iksiri ve ders iksiri için geri kalan malzemeleri çıkardı. Kazanları ve diğer malzemeleri tüm sınıfa eşit olarak dağıttıktan sonra öğrencileri beklemeye gelmişti sıra.
Guruplar halinde veya teker-teker sınıfa gelmeye başlayan öğrencilerin şaşkın bakışlarını görmezden gelerek ellerini kontrol etti. Sınıf gitgide doluyor ve yavaş-yavaş bir uğultu başlıyordu. Kısa bir bekleyişten sonra, sınıfın tıka-basa dolduğundan tatmin olmuş, öğrencilerinin yüzlerinde gördüğü manzaradan, uzun bir konuşma yapması gerektiğini anlamıştı. Yerinden hiç kalkmadan tekdüze bir sesle konuşmaya başladı: ''Evet arkadaşlar herkes tamamsa bir sessizlik rica edeyim. Öncelikle yeni dönemin ilk dersine hepiniz hoş geldiniz. İçerideki atmosferden de anladığınız gibi aydınlığı severim. Bilmiyorum beni tanıyanınız olur mu? Ben Fernando Jafferson, Hufflepuff mezunuyum. Ayrımcılıktan hoşlanmam. Sanırım benim hakkımda bunları bilmeniz yeterli çok uzatmadan konumuza geçmek istiyorum ilk olarak ellerinizi kazanlarınıza değdirin. Değdirin, değdirin çekinmeyin. Hımm… Evet gördüğünüz gibi hepinizin kazanları farklı renkte parladı. Eğer kazanınız pembe renkte parladıysa aşık, sarı renkte parladıysa mutlu, sevecen, Parlama olmadıysa düşünceli, içine kapanık veya da utangaç bir kişiliğe sahipsiniz demektir... Bu kişiliğinizi öğrenmek için ufak bir testti. Simdi asıl konumuza gelecek olursak. Bu gün sizden 'Küçültme Solüsyonu' yapmanızı isteyeceğim gerekli malzemeler sıranızın üstünde mevcut. İksirin tarifi kitaplarınızın yirmi üçüncü sayfasında mevcut. Fakat anlamayanlar için tekrardan tarifi veriyorum; Kıyılmış papatya kökü, soyulmuş büzüşmüş incir, Dilimlenmiş tırtıl, bir fare dalağı, çok az sülük suyu. Malzemeleri az önce söylediğim sıraya göre iksire ekleyin ve sülük suyunu sakın fazla koymayın, sonuçlarını ben bile düşünemiyorum. Evet arkadaşlar başlayabilirsiniz.'' Şimdiden, kazanı patlayan birkaç çocuk görebiliyordu. Sıra gizemli kadının iksirine gelmişti. Kazanın altını dikkatlice yaktıktan sonra. İlk malzeme olan meyan kökü tozlarını hazırlamaya başladı, havanın içine attığı mis kokulu meyan köklerini ezdikten sonra iki tutam kazanın içine atmıştı. Pembe bir renge dönen iksir yavaş-yavaş kaynıyordu. Sırada kurbağa bacağı vardı. Pirinç terazi üzerinde ölçülen kurbağa bacağı; Tam tamına yirmi dokuz gram... İksire eklenince pembe karışım kahverengine dönmüştü. Oluşan kabarmayı engellemek için dolunayda koparılmış kurt adam kılı... Ve tabi ki zehirlemeyi engellemek için bir tutam bezir tozu. Kaynamaya başlayan iksirden gelen buram-buram baharat kokusu dersliğin içindeki hoş atmosfere renk katıyordu. İksirin rengi şimdi altın sarısıydı. Ocağın altını dikkatlice söndürdükten sonra meraklı öğrencilerin odak noktası olduğunu fark etti. ''Ah, çocuklar lütfen dikkatinizi dağıtmayın, önemli bir şey değil.'' Öğrenciler kafalarında soru işaretleriyle kazanlarına dönerken. Altın sarısı, büyüleyici iksir kristal şişedeki yerini çoktan almıştı bile.
| |
|
Usta Usta
Mesaj Sayısı : 44 En Belirgin Özellik : Puan veririrm Kayıt tarihi : 23/03/11
Karakter Bilgileri Özel Yetenek: Quidditch Mevkii: Büyücü Gücü: (50/100)
| Konu: Geri: Gree* Cuma Nis. 22, 2011 10:14 pm | |
| Anlatım: 23/25 İmla: 12/15 Görünüm: 8/10
Toplam: 43 Puan | |
|