Bu büyülü dünyada karanlıkta yolunuzu bulmaya çalışmak istiyor musunuz?

Sitemize üye olunuz...
Bu büyülü dünyada karanlıkta yolunuzu bulmaya çalışmak istiyor musunuz?

Sitemize üye olunuz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaDeathomens RPGLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Hoşgeldiniz. Lütfen, Giriş yapınız ya da Kayıt olunuz.








Sitemize hoşgeldiniz!
Harry Potter zamanını hatta bilinen dört büyücü zamanını bile geride bırakıp daha öncelere götürüyoruz sizleri. Alışılmamış temamız ve özgün sistemlerimizle beraber sizleri bekliyoruz. Sihirli dünyamızın kapılarından geçerek bu heyecan dolu kurguda yerinizi alabilirsiniz.
Sihirli günler dileriz.


blablabla
SITE STATS

User Legend

 

 Natalie Neuvic

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Natalie Neuvic
Lady Ahern & III. Sınıf
Lady Ahern & III. Sınıf
Natalie Neuvic


Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 19/03/11

Karakter Bilgileri
Özel Yetenek:
Quidditch Mevkii:
Büyücü Gücü:
Natalie Neuvic Left_bar_bleue47/100Natalie Neuvic Empty_bar_bleue  (47/100)

Natalie Neuvic Empty
MesajKonu: Natalie Neuvic   Natalie Neuvic EmptyC.tesi Mart 19, 2011 3:04 am

Natalie Neuvic
Kadın
Örnek Rpg:


Hayata verebileceklerini vermiş ve kalan yarısında önerebileceklerini önermiş tekdüze bir doyum hali yaşıyordu zalim dişi. Varoluşunu sorgulamaya düştüğü andan beri daha tehlikeli bir kadın haline gelen Antéchrista, inançsızlığının, amaçsızlığının ve pervasızlığının tepe noktasında sürtüyor gibi dengesiz bir şehvete kapıldığını hissetti. Bu haldeyken bir kadının tehlikesini taşıması yetmezmiş gibi, hem en güçlü haline olan özgüvenini, hem de tatlı cilvelerinin stratejik manevra kabiliyetinin verdiği farkındalığı da yüklüyordu ona. Kıyafetlerine baktı paslı aynasında. Kendi görüntüsü gözünde flulaşırken, tam arkasında kolu ve bacakları kaslarının kontrolünden bağımsız yerde serili kadına göz attı . Gözlerinin beyazı, ölmeden önce ne denli korktuğunu açık ediyor, ağzından dökülmüş bir damla salya, ne kadar uzun süre ayakta nefessiz kaldığını gösteriyordu.

Başını hafifçe sağa yatırıp gülümsedi. ‘’ Güzel oldum ha? ‘’ Ses gelmeyen beden son bir sinir boşalmasıyla titredi. Hala sıcak olduğunu kanıtlayan pembe yanaklarındaki renk yavaş yavaş çekilirken, üzerindeki kıyafeti özenle eleriyle düzeltti necromancer. Tiz bir kahkaha atıp arkasına döndü. ‘’ Neden benimle konuşmuyorsun lanet olasıca? ‘’ Ruhunu cehenneme yollamak yerine içine çekip, daha da iyi görünmeye başladığı andan beri konuşuyordu cesetle. ‘’ Seni gerçek cehenneme mi yollamamı tercih ederdin içimdeki cehennemdense? İnan bana, gerçeği çok daha sinir bozucu ve çok daha karanlık. Şimdi yalnız değilsin.’’ Tanımadığı kadının göz kapaklarını kapadı bunları söyledikten sonra; fakat kendiliğinden açılan ve beyazını cömertçe gözler önüne seren cesedin cüretkarlığına sinirlendi. ‘’ Beni öylece izlemenden hoşlanmadım.’’ Titremesi soğuktan değildi elbette. Yapılacak işleri varken, üzerine düşen görevi hızla halletmesi gerekirken, bulunduğu otel odasında kışın keskin soğukluğuna aldırmadan makyajını bozmamaya gayret ederken, hafif hafif kıkırdamaya başladı. Fonografın hatırladığı haline hiç benzemeyen ses kayıt cihazını boyutundan faydalanarak cebine attıktan sonra, ufak adımlarla cesedin yanına geldi. Elini hafifçe uzatıp dokundu soğumaya yüz tutan yanağına. Daha sonra çıplak bedeninde gezdirdi bakışlarını. Kendi ölçülerindeki bir başka dişiyi güzel bulmasının normal olduğunu düşünerek vücudunun kıvrımlarında gezdirdi parmak uçlarını. Elini çekmeden önce arada uzayan kara alevle birlikte, mahvolmaya başlayan tenini izledi bir müddet. Kaslarına penisilin gibi yakarak işleyen ölümün okşayan alevleri, cesetten çığlıklar yükseltecek kadar çoğaldı. Simsiyah ateşin içinde görmeye çabaladığı çürük bedeni un ufak halde görmeyi beklemeyecek kadar sıkılmıştı. Muhtemelen odanın da alev alacağını düşündü. Omuz silkerken kendine baktı aynada. Kafasında planının işlemesinden başka hiçbir şey yoktu. Kahire sokaklarında atacağı bir sonraki adımın planını yapmış, ciddi bir iş kadını gibi görünmekten onu alıkoyacak tek şeyin, sabah emdiği ruhun yanaklarına verdiği tatlı pembelik olduğunu düşünerek yola çıktı.

Bakanlığa geldiğinde, üzerindeki kıyafeti kontrol edip merdivenleri tırmandı yavaşça. Kısa süren yolculuğuna borçlu olduğu görüntüyü muhafaza ederek, rolünü hatırladı. ‘’ Ne eğlenceli bir oyun.’’ Olduğu yerde dört dönmemek için kendini tutarak, Saligia’nın verdiği kesin emre odaklandı. Görüşme için günler öncesinden ayarladığı gibi tam yerindeydi tam vaktinde. ‘’ Beni bekliyorlar sanırım.’’ Görevlinin onayının ardından içeri girdi. Kendisini geçiştirmek için hazırlanan İhvan-ı Müslimin liderlerinden biriyle karşı karşıya oturup devrik cumhurbaşkanını tartışmaya başlaması uzun sürmedi. ‘’ İktidarı devraldığınızı düşünürsek, sizden beklendiği gibi devrime desteğinizi vereceksiniz yanılmıyorsam?’’ Verecekleri desteğin ne denli ülke içerisindeki bazı grupları sevindireceğini bilse de, demokratik açıdan bakıldığında, birtakım entegrasyonların destekçi ülkelerin hoşuna gitmeyeceğini düşündüğünü söyleyen parlamento üyesine baktı. Hafifçe doğruldu olduğu yerden. Gözbebekleri büyüyen örgüt liderinin dudaklarındaki titremeye baktı. Korku salıyordu faninin ruhuna. Kış ayazı gibi gözeneklerinden içeri sızan kırmızı bir sis , yavaş yavaş düşüncesini ele geçiriyordu. Çılgınlar gibi dönüp dolanmasına ramak kalan bir fareyi kafesinde dürter gibi yanına yaklaşıp kravatını tuttuğu adama baktı. Konuşurken büyüsü sürüyor, sürdükçe teskin etmeye uğraşan sesi güçleniyordu. ‘’ Sakin olun, sakin…’’ Hafifçe öksürüp henüz etkisinde olduğu büyü yüzünden alabildiğine gergin adamın kulağına eğildi. ‘’ Batı’nın keyfini bozacakları sen biliyorsun. Her bir mensubu aramanı istiyorum şimdi. İlk meclis toplantısını basına açık yapıp, İsrail’in dikkatini üzerinize çekecek kadar keskin konuşacaksınız. Seçimlerin sonunda gelecek iktidarın yapacaklarından bahsedip, halkın meşru desteğini alenen belli edeceksiniz.’’

Masa üzerinde kıpırdanan eller telefona gitti. Yavaş yavaş açılan ahizeye fısıldanan santral numarasını aşk sözcükleri gibi keyifle geriye yaslanarak dinledi Antéchrista. Bu kadar çabuk olması doğal mıydı? Elbette hayır. Bunun ön hazırlığı için, sadece görüşme için haftalarca verdiği uğraşı hatırladı. Hatırladıkça büyüsünün gücünü arttırdı. Planlar kurmak için kafası saat gibi tıkır tıkır işleyen adamı odasında yalnız bırakıp çıkmadan önce saatler geçmiş ve basına açık bir toplantının ilk ayağının düzenlenmesini sağlamıştı. İsrail ve Amerika’nın çatık kaşları Mısır’a dönerken, siyasetin ne kadar yapboza benzediğini düşünüyordu içten içe. Birkaç telefon konuşması, üç beş cümle…

Dolu sokaklarda, büyük bir reklam tabelasına odaklanan insanları gördüğünde gülümsedi. Gölgelere karışmadan önce güneşin batışını izledi sessizce. Varlığıyla yokluğunu bir kılan karanlığa babası gibi sarılıp, olması gereken yere doğru aktı sis gibi. Fransa’ya. Sahibesine doğru esti.

Aynı gün içerisinde , Paris, Eyfel Kulesi…

Varmadan önce eriştiği diğerlerini hatırladı. Desdemona, Xantia, Luthien… Aklına gelen her lanetli bedene dokunarak varmıştı buraya. Kapılarına bıraktığı leşlerin üzerinde yazanları görüp gelecekleri yerleri haber etmişti. Sürüklenir gibi kulenin tepesinde yerini aldığında, Saligia’nın Amerika’da kendisine söylediklerini yerine getirmiş olmanın keyfini yaşıyordu. Mısır’ın açıklamalarından sonra birkaç füzenin rotasının değiştiğini haber verirken, nefes alıyordu hızlı hızlı içindeki bedenin ihtiyacı varmış gibi. İsteri nöbetinde şakımaya başlamış bir kuş gibiydi daha çok. ‘’ Orta Doğu dümdüz olacak ve biz de kan gölünde kağıttan gemilerimizi yüzdürebileceğiz! ‘’ Yavaş yavaş kulenin tepesine çıkan diğerleriyle birlikte, buradan sonra ne yapacaklarını merak ederek beklemeye koyulmadan önce onları tanıttı. ‘’ Desdemona, Xäntiha, Penthesilea…’’ Desdemona’ya bakıp özellikle gülümsedi ve gözlerinden kızıl bir dalga geçip cadının lanetli ruhunun geçmişini hatırlattı kendisine. ‘’ Desdemona benim çocuğum Saligia. O istedi.’’ Hınçla ve hırsla nefret etmek ister gibi sahiplendiğini belli ettiği necromancera baktı. ‘’ Her şey yolunda. Bizim için.’’ Beklemeye koyuldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thierry Neuvic
Lord Jules & III. Sınıf
Lord Jules & III. Sınıf
Thierry Neuvic


Erkek
Mesaj Sayısı : 104
Yaş : 35
En Belirgin Özellik : Kinci
Kan Durumu : Bulanık
Gerçek Ad : Kerim
Kayıt tarihi : 13/10/10

Karakter Bilgileri
Özel Yetenek: Metamorfmagus
Quidditch Mevkii:
Büyücü Gücü:
Natalie Neuvic Left_bar_bleue50/100Natalie Neuvic Empty_bar_bleue  (50/100)

Natalie Neuvic Empty
MesajKonu: Geri: Natalie Neuvic   Natalie Neuvic EmptyC.tesi Mart 19, 2011 3:45 am

Anlatım (Akıcılık, betimleme, vs.): 22/25
İmla: 15/15
Görünüm: 10/10


Büyücü Gücü: 47/50
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Natalie Neuvic
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 ::  :: RPG MERKEZİ :: Büyücü Gücü-
Buraya geçin: