Bu büyülü dünyada karanlıkta yolunuzu bulmaya çalışmak istiyor musunuz?

Sitemize üye olunuz...
Bu büyülü dünyada karanlıkta yolunuzu bulmaya çalışmak istiyor musunuz?

Sitemize üye olunuz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaDeathomens RPGLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Hoşgeldiniz. Lütfen, Giriş yapınız ya da Kayıt olunuz.








Sitemize hoşgeldiniz!
Harry Potter zamanını hatta bilinen dört büyücü zamanını bile geride bırakıp daha öncelere götürüyoruz sizleri. Alışılmamış temamız ve özgün sistemlerimizle beraber sizleri bekliyoruz. Sihirli dünyamızın kapılarından geçerek bu heyecan dolu kurguda yerinizi alabilirsiniz.
Sihirli günler dileriz.


blablabla
SITE STATS

User Legend

 

 Mantık Denizi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Gisela Marquering
Lady Ahern & III. Sınıf
Lady Ahern & III. Sınıf
Gisela Marquering


Kadın
Mesaj Sayısı : 13
Yaş : 30
En Belirgin Özellik : Durgun, Mantıklı
Kan Durumu : Safkan
Gerçek Ad : Ilgaz
Kayıt tarihi : 13/02/11

Karakter Bilgileri
Özel Yetenek: Metamorfmagus
Quidditch Mevkii:
Büyücü Gücü:
Mantık Denizi Left_bar_bleue45/100Mantık Denizi Empty_bar_bleue  (45/100)

Mantık Denizi Empty
MesajKonu: Mantık Denizi   Mantık Denizi EmptySalı Mart 22, 2011 10:22 am

Esen ılık rüzgar bütün Diagon Yolu'nu ısıtıyordu. Güneşin ışıkları yolun üzerine düştüğünde insanlar itişip kakışmaya başlamıştı. Bakışlarımı güneşe çevirdiğimde dayanamayarak geri yere düştüler. Yakışı güneşin altında gezinen büyücü halkı eceleyle işlerini hallediyorlardı. Oysa benim iç acelem yoktu. Uzun süredir ne gidecek bir yerim ne de fazla bir param vardı. Birkaç yere uğramalıydım; ama ilk almam gereken şey bir asaydı. Asamı ailemin evinde bıraktığm için yeni bir tanesine ihtiyacım vardı. O lanetli eve gidemezdim. Beni bulurlarsa yapacaklarını tahmin dahi edemiyordum. gölgeli bir yer bulup oturdum. Gözlerimi yola dikerek düşüncelerimi evden kaçtığım o geceye odakladım.
    Paslı zeminin üzerine damlayan sıvının sesi odanın içinde yankılanıyordu. Kara bulutların göğü terketmesiyle birlikte ay ışığı pencereden içeri süzüldü. Kar tanesinin beyazlığına sahip elbisesiyle tezatlık oluşturan kızıl saçları etrafa savrulmuştu. Karnının üzerine dayadığı dirseğinden damlayan kırmızı renkli sıvıya bakıyordum. Mavi gözleri ayın ışığına çevrildi. Şarap rengi dudaklarından son bir kelime döküldü. Gözlerinin kapanmasıyla birlikte bedeninden daha önce görülmemiş bir ışık huzmesi çıktı. Işık ayın süzülen ışığını bile gölgede bırakıyordu. Kızın elleri son kez kalkarak bana çevrildi. Korkuyla bir adım gerilediğimde geç kaldığımı anlamıştım. Işık hızla bana uçarak bedenime girdi. O anda yanmaya bşalayan gözlerimle yere savruldum. Ailem etrafımı sarmış büyüyü durdurmaya çalışıyordu; ama artık çok geç kalmışlardı. Gözlerimin önüne gelen manzaraları artık engelleyemezlerdi. Genç bir çocuk, bir adam ... Yüz yıllar boyunca ailemin varlığını koruyabilmesi için kurban edilmiş insanların bedenleri... Sonra onu gördüm. Biricik kardeşim; daha kundağında ağlarken öldürülmüştü. Dudaklarımdan tek bir söz savrulmuştu havaya; ' Siz yaptınız. ' Ayağa kalktığımda sadece kardeşimin adını soluyabiliyordum. Gözlerime dolan yaşları engelleyemiyordum. Ailem bilmemem gerekenleri öğrendiğimi anlamışlardı; ama artık çok geçti. Hızla kapıya koştuğumda ailemi geride bırakıyordum. Duyabildiğim soy şeyse babamın ölüm tehtidiydi.

Düşüncelerimi olabildiğince bir kenara iterek ayağa kalktım. Bu güzel günü böyle düşüncelerle yıpratmaya değmezdi. Birkaç adım ilerledim ve çekinerek geri gittim. Sonunda bunun gerekli olduğuna karar verip hızla asa dükkanına girdim. İçeri girer girmez asacıyla karşılaştım ve gülümseyerek ' Sihirli günler. ' diye soludum. Adam beni hemen tanımıştı. Bu yüzden kısa bir asama ne oldu sorgulamasının ardından asaları indirmeye başladı. İlk denediğim asa eski asam gibi veela özlüydü. Uzun çubuğu ve ucuna işlenmiş ufak oymalarla çok güzel görünüyordu; ama beni seçmedi. Bu yüzden ikinci asama geçtik. Ejdera kürkünden oluşan bu asa diğerine göre daha ağırdı ve etrafı pullarla kaplı gibiydi. Onu ilk gördüğümde de beğenmemiştim ve o da benim isteğime uyarak beni seçmedi. Böyle bir saat kadar asa denediğime yemin edebilirdim; ama sonunda bulmuştum. Elime aldığımda ilk asamdan bile daha güçlü bir büyü hissetmiştim. Etrafı gümüş işlemelerle çevrilmiş ve tek boynuzlu at kılından oluşan bu asa tahmin edebileceğimden daha güçlüydü. Asacı beni mutlulukla süzerek zarafetime uygun bir tane seçtiğimden bahsetti. Ona teşekkür ederek parasını ödedim ve asamla dükkanı terkettim. Elimde kalan ufak parayla ne yapacağım sorusunuysa hiç bilmiyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mantık Denizi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 ::  :: DIAGON YOLU :: Ollivanders Asa Yapımı-
Buraya geçin: