Neden geldiğini ve bela istemediğini söylemesine rağmen, kadın ani bir hareketle masadki hançeri alıp ona doğru fırlattı. Elathir hızlıca bu saldırıyı savuşturdu, ardından nasıl olduğuna anlam veremediği bir biçimde Bertilda Elathir'in üstüne düşmüştü.Saniyeler yavaşlamıştı sanki, ikilinin yüzleri birbirine o kadar yakındı ki; Elathir bu güzel bayanın nefesini yüzünde hissedebiliyordu. Birkça saniye sonra büyüden kurtulan Bertilda başını Elathir'in başından mümkün olduğunca uzaklaştırdı ama Elathir kadının bedeninin uzaklaşmasına izin vermedi.
"Merhaba Bertilda."
"See..nn, Elathir!" kızın yüzündeki ifadeden onu görmeyi beklemediği açık bir şekilde anlaşılıyordu ama bu kadar şaşırması Elathir'i de şaşırtmıştı. Elathir kollarını gevşetip bayanın gitmesine izin verdi. Bertilda ayağa kalkmak üzereydi ki, hanın kapısı açıldı. İçeriye giren bir düzine adamdan, yüzünde ince bir yara izi olan, iri yarı kaslı bir adam konuştu.
"Bakın burada kimler varmış, Başkan Bertilda! Sizi görmek ne kadar güzel!" Adamın sesi hanın içinde yankılandı. O sırada yerden kalkmakta olan Elathir, gözlerini kısıp dikkatlice adama baktı ve Raeth'i çabucak tanıdı. Bu adamla daha önce de karşılaşmıştı ve ondan nefret ediyordu.Özellikle de Bertilda'ya olan davranışları Elathir'i çileden çıkarıyordu. Bu adam Baştokay'dan kovulan birkaç çapulcudan başka bir şey değildi ama yeri geldiğinde insanlara fazlaca zarar veriyorlardı. Bir şekilde dizginlenmeleri gerekiyordu.Bertilda'nın tavırlarından ve yüzünden çok sinirlendiği anlaşılıyordu.Fısıldaşma seslerinden başka bir şeyin olmadığı handa bu kez Bertilda'nın sesi yankılandı.
"BURADAN HEMEN DEFOL! FAZLA SÜREN YOK!"
Adamları dikkate almayı reddetti ve hancının olduğu bölüme doğru ilerlemeye başladı. Raeth, Elathir'in neler olduğunu anlamasına fırsat bırakmadan, Bertilda'ya arkasından yaklaşıp kollarını yakaladı ve kendine doğru çekti. Daha da ileri gitti - ki bu Elathir'i çok sinirlendirmişti - yanağını Bertilda'nın yanağına dayayıp "Yakın olsak daha iyi olmaz mı, bebeğim?" dedi. Tam bu sırada adamın yandaşları etrafa dağılıp herkese kılıç çekmeye başladılar. Elathir kendisine kılıç çeken adamın onu tanımamasına saşırmıştı.Karşısındaki adam çelimsiz görünüyordu, belli ki onunla baş edebilicek cinsten biri değildi ama yapacağı ters bir hareket Bertilda'nın zarar görmesine sebep olabilirdi.
Adam "Bir şey yapmaya kalkarsan..." gibisinden birşeyler mırıldanıyordu. Elathir adamdan biraz geri çekilerek Bertilda'yı görüş alanına soktu biraz sağında kalıyorlardı ve aralarındaki mesafe fazla değildi.Elathir kendini tutamayarak "Yakınlaşmayı boşver ama kılıcım tekrar suratına indiğinde küçük bir iz bırakmayacak emin ol, bu kez kafanı gövdenden ayırmış olacak!" dedi sertçe. Biraz solunda kalan çelimsiz ve kılıcı titreyen ellerle tutan adama aldırmayarak. Raeth şaşkınlık ifadesi içerisinde gözleriyle kalabalığı taradı ve sonunda Gondorlu askerlerin buunduğu bölgedeki Elathir'i görebildi." Vay vay vay... Bakın burada kimler varmış, bir taşla iki kuş! Hayatımı mahveden insanlar sürüsü..."
"Evet evet, konuşmaları kısa keselim lütfen, kendini haklı çıkarma çabaların boşuna," dedi Elathir sakince. Ardından devam etti," Ha bu arada, bu çapulcuları nereden buldun? Bahse girerim hepsini tek başıma alt edebilirim. Eski adamların daha iyiydiler dostum!" tüm bu sözleri zaman kazanmak için sarfediyordu Elathir. Amacı dikkatlerini dağıtarak belindeki hançere ulaşabilmekti ama bir türlü başaramadı. Bu sırada Bertilda ile göz göze geldiler. Beritlda Elathir'in ne yapacağını kavramış olmalıydı.
Adam tekrar konuşmaya başladı. "Çapulcular demek, bu adamların..." daha Raeth sözlerini bitiremeden Elathir çevik bir hareketle solundaki çelimsiz adamın gövdesine ayağıyla öyle bir darbe indirmişti ki adam geriye savruldu, çok seri bir biçimde belindeki hançeri çekti veRaeth'in bulunduğu tarafa doğru savurdu.Bunun çok tehlikeli olduğunu biliyordu, hançer fırlatmak konusunda asla Bertilda kadar iyi olamamıştı ama başka şansı yoktu. Hançer hemen adamın başının yanından geçti, tam o sırada da Bertilda adamın ayağına topuğuyla sertçe vurdu, adam geriye doğru sendeledi.
Hanın içindeki insanlar bir telaş halinde kapıya doğru hücum etmeye başladılar. Bu kargaşa Bertilda, Elathir ve adamlarının kılıçlarını çekmesine yetmişti. Hanın içerisinde kılıçların çarpışmasından çıkan keskin metal sesleri yankılanmaya başlamıştı. Herkes kıran kırana bir dövüşün içerisine girmişti.Elathir kendi payına düşen adamın hakkından gelmişti. Etrafına bakındığında, Bertilda'nın Raeth'le dövüştüğünü gördü. "Hadi ama Bertilda," diye bağırdı sesini duyurmak için "bitir işini de gidelim, sıkılmaya başladım!"
Yüzündeki sırıtışa engel olamadı. Bertilda gayet iyi idare ediyor diye düşünüyordu ki, arkasından sinsice yaklaşan bir çapulcuyu fark etmesi biraz zamanını aldı, adamın savurduğu kılıcı savuşturmak isterken kendini yerde buldu. Kılıcı da elinden birkaç karış öteye düşmüştü. Uzun saçlı çapulcunun pis gülümsemesini gördü, adam kılıcını kaldırmıştı...