Anatolian Horcrux Ruhani Büyü Bilimi Profesörü
Mesaj Sayısı : 44 En Belirgin Özellik : Anlık verdiği sert tepkiler. Kan Durumu : Safkan Gerçek Ad : Ozan Kayıt tarihi : 18/03/11
Karakter Bilgileri Özel Yetenek: Animagus:Panter Quidditch Mevkii: Büyücü Gücü: (46/100)
| Konu: Anatolian Barsecca C.tesi Mart 19, 2011 12:32 am | |
| İBLİS OYUNLARI
Altın sarısı saçlarıyla odada büyük bir zerafetle yürüyen,kırmızı cübbesiyle bir hayli çekici bayan Suzanna oldukça dalgın bir şekilde Oswald'a dönüp;
"Canlıların varlıklarını sürdürmesinin nedeni; bedeni midir yoksa ruhu mu ? Bu konuda düşüncelerin nedir Oswald?'' dedi. Sesinde ürperti verici bir gizem ve pus vardı,bakışları ise bir hayli dalgındı.
Oswald, durup dururken sorulan bu soruya bir anlam verememişti. Her ne kadar soru ona kolay gelse de hemen cevaplamadı;çünkü cümlelerini toparlayıp etkin bir anlatımla hem hocasını etkilemek hem de bu dalgınlığının sebebini anlamak istiyordu. Parmaklarını istemsizce birbirine sürttü ve ardından kütletti. Normalde hocası buna sert bir tepki verirdi;ama şimdi sanki aynada kendini inceleyen şizofren hastalar gibi Oswald'a bakıp ondan gelecek cevabı bekliyordu.
Oswald da hocasının zümrüt yeşili gözlerine bakıyordu. Bir çift gözün içinde saklı korkuyu görebiliyordu;ama aynı zamanda cesareti de. Bir planı mı vardı? Neydi bu çelişik ifadesi? Bir anlam verememişti doğrusu.
''Efendi Suzanna'' diye söze başladı Oswald ve kısa bir nefes alıp devam etti.
"Beden olmadan ruh soyut kavramlar düzeyinde vardır ve ancak bedensellikle somutlaşır. Beden ise ruh olmadan bir et parçasıdır ki bu iki kısım birlikte olsalar da canlı varlıgını sürdürmesi için yeterli şart değildir. Bir canlının birey olarak varolması için zekaya ihtiyacı vardır. Aksi tadirde bir navmentten farkı kalmaz,başkalarının kontrolü altındaki beyinler ya da ruhlar yaşadıklarını sanan dikilmiş yaban otlarıdır ve elbet bir gün gereksiz oldukları görünüp kesilir.''
Oswald hayat felsefesini dile getirmiş olmasından kaynaklanan bir durum olsa gerek,kendinden emin bir şekilde sıraladığı cümleleri söylerken ses tonu bir hayli keskin ve netti. Bu cümleleri kurup söylemini bitirdikten sonra hocasına döndü. Kadının buğday sarısı teni solmuş dudaklarında alaycı ve acı bir gülümseme belirmişti. Masanın üstündeki kürede eliyle dairesel hareketler çiziyordu. Bu da dalgınlığın bir başka göstergesiydi.
''Hep zeki biri oldun Oswald ve bu yüzden seni özel olarak eğitmekten hep onur duydum. Şimdi söyleyeceklerime kulak vermen geleceğin acısından iyi olacak diye düşünüyorum. Beni dinleyeceğine söz verir misin?''
Oswald kadının nezaket dolu tavrına ''hayır'' demek istemiyordu;ama önceden bilinmeyen bir şey için söz vermekte içinden gelmiyordu,çünkü söz onun için onur ve haysiyetti ve bu yüzden de tutulması gerekiyordu.
''Efendi Suzanna,sorulamayanı sorgulayan ve düşünülmeye korkulan her türlü fikri düşünen siz,benim size saygımı bilirsiniz;ama benim için söz onur ve haysiyettir. Tutamazsam diye korkuyorum. Sizi hayal kırıklığına uğratırsam...''
Kadının solmuş yüzündeki acı tebessüm, bir anlığına kaybolup tatlı bir gülümseme belirdi;ama çok kısa bir süre sonra eski donuk ifadesi tekrar ortaya döküldü.
''Hitabeti kuvvetli çocuk. Sana güveniyorum ki böyle bir ön tespitte bulunuyorum;ama doğruyu söylemek gerekirse korkup geri adım atmandan endişe de ediyorum. Lütfen,bana ufacık dahi güveniyorsan söz ver '' diye yeniledi talebini.
En sevdiği hocasına olan güveni sonsuzdu,bilinmeyen sözlerden ve bilinmeyen herşeyden korkuyordu;ama duyduğu güven ağır basmış olsa gerek '' Söz veriyorum'' dedi duyabileceği tonda bir sessizlikte. Bu sözle birlikte kadının taştan zemin üzerinde adımları hızlandı. Suzanna bedeninde var olan titremeyi bir türlü engelleyemeyince kollarını birbirine kenetledi. Büyük bir telaşı ve acelesi var gibiydi.
''Öncelikle sana son bir tavsiye vereceğim'' dedi Bayan Suzanna.
''Efendi Suzanna,sanki bir daha görüşemeyecekmişiz gibi konuşuyorsunuz bu...''
Suzanna Oswald'ın sözünü yarıda kesmişti ve yine yüzünde zoraki acı bir gülümseme belirdi.
''Sevgili çoçuk ben sana her zaman kendi kaderini hükmetmenin mümkün olduğunu söyledim,buna seni de inandırdım. O zaman kendi kaderine hükmeden biri olarak benim istemediğim bir şey olur mu hiç?''
Oswald'ın yüzü ilk defa gülmüştü;çünkü hocasını tanıdığı zamanki gibi görmüştü. Yine kendine güvenen yüce büyücü Suzanna,Rgauh'a tek kafa tutan ve fikirleriyle çelişen Suzanna'ydı O!
"Siz istemeden olmaz efendim tabi ki de''dedi içten bir şekilde gülümseyerek.
"Güzel! Bilirsinki Rgauh ile fikirlerimiz bir hayli çelişir. bir zamanlar ise onun bazı fikirlerini bende benimsemiştim;ama sonucunu çok ağır bir bedelle ödedim ve yine bilirsin ki o insancıl duyguların büyücüleri esir alacağını ve böyle güçlü bir büyücü olunamayacağını sürekli dile getirir. Bende böyle düşünüyordum ve bunun için elimden geleni yaptım. Şimdi ise yanıldığımı görüyorum. Güç herşey değildir sevgili çoçuk ve bunu elde etmek isterken özbenlikten uzaklaşmağa ise hiç gerek yoktur, yoksa aynen dediğin gibi yabani bir ot olursun. Tıpkı benim gibi!Bu sana tavsiyemdir.''
"Bir anlam veremiyorum efendi Suzanna,siz neden kendinizi düşüncesizler gibi gösteriyorsunuz.''
Suzanna'nın soğuk tenine sahip elini yavaş bir şekilde suratında hisseden Oswald şaşırdı,bu şevkat ona çok uzaktı.
''Ben yıllar önce en güçlü büyücüler arasında bulunacağım için yemin ettim Oswald. Bunun için her türlü zorlu yolda başarılı bir şekilde ilerleyeceğime. Bir gün elime bir döküman geçti. İblisin İzleri başlığını taşıyordu. Büyücünün küçük bir kefalet karşılığında büyü gücünün doruklara taşıyacağını dile getiriyordu. Kefalete baktığımda yüzümde iblisleri bile korkutacak bir sırıtış belirmişti. Bedel;Günün on iki saati tüm insancıllıktan uzak durmaktı. Kabul etmem pek zor olmadı.''
Odaya kısa bir sesizlik çöktü. Ayakta deli gibi gezip başından geçenleri anlatan Suzanna,yorulmuş olsa gerek ahşap bir sandalyeye oturdu. Başını eliyle tutum düşündü ve sonra devam etti.
''Büyüyü yaptığımda bir değişiklik görmedim kendimde. Tam altı yıl,altı gün ve altı saat herşey bir hayli güzeldi. En zorlu büyüler hafızamda en güçlü büyüler bende. Bileğimi büken göremedim hiçbir zaman. O 6-6-6- üçlemesi bittikten sonra kendimde bir eksiklik hissettim. Ruhumda benle konuşan biri vardı. Öncelikle deliriyorum sandım. Daha sonra anladım ki iblis ruhumun bir bölümüne sahip olmaya başlamıştı. Zaman ilerledikçe kontrol elimden cıkıyordu. Yani anlayacağın böyle giderse benim varlığım bitecek.''
Oswald'ın bedeni sarsıldı. Söylenenlerin doğru olmaması için dua ediyordu;ama kadının hiçbir şekilde şaka yapar gibi bir hali yoktu. Söze girmek istiyordu. Normalde herşeye verilecek bir cevabı vardı. Şimdi ise konuşma yetisini yitirmişti. Suzanna öğrencisinin bu durumunu farketmişti,ama umursamamayı tercih edip devam etti.
''Senden bu ruhu benden çıkarmanı, yani ruhumu bölmeni istiyorum. Ruh hapsi büyüsü ile!Biliyorum hiç denemedin. Masanın üstündeki küreyle yapılacak bir büyü bu.Parşomende gerekenler yazıyor ve ne yalan söyleyim ruh parçalamayı beceremezsen,bu benim sonum olur ki bunda senin en ufak bir sucun olmayacak bu yüzden böyle bir durum olursa sakın kendini suçlu hissetme.''
Oswald hocasının aklını kaçırdıgını kanaat getirmeye başladı. Bu büyüyü ona yaptırmak istemesi bir intihar demekti. ''Ne yapmaya çalışıyor bu kadın'' diye iç geçirdi?
''Efendi Suzanna,bu bir intihar olur. Usta büyücüler varken bunu benden istemeniz nedendir? Ömür boyu büyük bir acı çekmemi sağlar bu yaptığınız'' diye şiddetle haykırdı.
''Sözünü hatırla çocuk'' aynı sertlikte Suzanna "Usta büyücülere bu sırrı açmayacaksın anlıyor musun ?Beni küçük düşürmeyeceksin! Ölürsem onurumla öleceğim ve giderken sana büyük bir kaynak bırakmış olacağım. Kaderin elçileri büyü kitabını! Bu büyü oradan alıntıdır.Lütfen başla, gece olunca hakimiyet ona geçer ve sen onla suan baş edemezsin az kaldı çocuk lütfen''Kadının eli ayağı titremeye başlamıştı. Gözlerinin akının beyazlığı ise kanlanmaya. Oswald o an söylenenlerin gerçek olduğunu iyice anladı. Suzanna ''Acele et ''diye çığlık atıyordu.Oswald büyük bir hızla parşomenin başına geçti.Yazılanları hızlı bir şekilde okumaya ve anlamaya çalıştı. ''Sınasta Ahkam,fuzaylan nasti.Huvsala oloas. Hunosta kamhan,oyslan tuhhak'' diye haykırdı. İlk denemesi başarısız geçen Oswald,ikinci kez aynı sözleri tekrarladı ve yankılanan büyük bir çığlıkla yere yığıldı. Uyandığında bayan Suzanna kanlar içinde yerde yatıyordu, Oswald'ın elinde ise kanlı bir bıcak vardı. Evet,iblisi çıkarmayı başarmıştı;ama kontrol edememişti. Yaptığı hatalı büyünün bedeli olarak ise kendi bedenini iblise esir etmiş olmuştu.[/i] | |
|
Thierry Neuvic Lord Jules & III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 104 Yaş : 35 En Belirgin Özellik : Kinci Kan Durumu : Bulanık Gerçek Ad : Kerim Kayıt tarihi : 13/10/10
Karakter Bilgileri Özel Yetenek: Metamorfmagus Quidditch Mevkii: Büyücü Gücü: (50/100)
| Konu: Geri: Anatolian Barsecca C.tesi Mart 19, 2011 1:09 am | |
| Anlatım (Akıcılık, betimleme, vs.): 23/25 İmla: 15/15 Görünüm: 8/10
Büyücü Gücü: 46/50 | |
|